Vatan topraklarını korumak ve mukaddes saydığı değerlerini çiğnetmemek için düşmana göğsünü siper ederek canlarını feda eden aziz şehitlerimizi 18 Mart Şehitler Günü vesilesiyle bir kere daha rahmet ve minnetle anıyoruz.

İnsanlık tarihinin bilinen bütün dönemlerinde güçlü devletler kuran Türk Milleti, toplumsal huzuru ve barışı tesis eden kendine has yönetim anlayışı ile hükmettiği topraklara düzen, istikrar ve adalet getirmiştir.

Zaman zaman zor süreçlerden geçen milletimiz, gücünün kırıldığı durumlarda dahi üzerinde oynanan oyunları bertaraf ederek eşsiz zaferler kazanmıştır. Bu zaferler, vatanın bekasını her türlü değerin üzerinde gören, büyük bir azim ve inançla mücadele ederek şehadet mertebesine ulaşan aziz şehitlerimiz ve kahraman gazilerimiz sayesinde kazanılmıştır.

I.Dünya Savaşının en kritik cephelerinden biri olan ve yedi düvele karşı savaştığımız Çanakkale Savaşında, tüm benliğimizi ortaya koyduğumuz Kurtuluş Savaşında kahraman ecdadımız dünyayı kendilerine hayran bırakan eşsiz bir mücadele örneği sergilemiştir.

Ülkemizin gelişip büyümesine katkıda bulunan her yeni nesil bu milli ruh ile yetişmekte, sınırlarımız içinde ve dışında yuvalanmaya çalışan her türlü terör faaliyetlerine karşı “Çanakkale Ruhu” ile karşı koymaktadır.

15 Temmuz Gecesi’nde, Fırat Kalkanı’nda, Zeytin Dalı Harekâtı’nda ve iç güvenlik operasyonlarında güvenlik güçlerimizin gösterdiği kahramanlık işte bu inancın, birlik ve beraberliğin bir tezahürüdür.
Bizler, vatanı için böylesine büyük zaferlere imza atan bir milletin mensubu olmanın haklı gururunu yaşarken aldığımız her nefesin, bastığımız her karış toprağın ve üzerimizde dalgalanan bayrağımızın kıymetini bilerek ülkemizi daha yükseklere taşımaya, milli ve manevi değerlerimizi daima yaşatmaya devam edeceğiz.
Bu duygularla, 18 Mart Şehitler Günü nedeniyle, vatan topraklarımızı canları pahasına savunarak milletimize emanet eden, başta Gazi Mustafa Kemal Atatürk olmak üzere tüm şehitlerimizi ve ebediyete intikal eden gazilerimizi rahmet ve şükranla anıyorum.