Bereketin ve huzurun en yoğun şekilde yaşandığı bir Ramazan Ayı’nı daha geride bırakıp; toplumsal birlikteliği sağlayan değerlerin anımsandığı; barışı, kardeşliği, sevgiyi, saygıyı ve hoşgörüyü simgeleyen Ramazan Bayramı’nı birlik ve beraberlik içerisinde karşılamanın mutluluğunu, coşkusunu ve huzurunu yaşıyoruz.
Toplum olma bilincimizin oluşmasında önemli yeri bulunan bayramlarımız; kaygıların ve sıkıntıların bir kenara itilip, sevginin, saygının ve hoşgörünün pekiştiği, insani ilişki ve değerlerimizin güçlendiği, umutların yeşerdiği çok özel ve anlamlı günlerdir. Bayramlar; dargınlıkları ve kırgınlıkları unutmak, birlik ve dayanışmamızı arttırmak için büyük bir fırsattır.
Bizleri ortak düşünce ve değerlerde buluşturan bayramlarda, barışın ve hoşgörünün sürekli kılınması, toplumumuzun her kesiminde bayram coşkusunun tam anlamıyla yaşanması ve eski bayramların sevinç ve mutluluğunun, geleceğimiz olan genç nesillere aktarılması ve sürekliliğinin sağlanması için hepimiz üzerimize düşeni yapmalıyız.
Bayramların anlamını, güzelliğini ve değerini, sadece bayram günlerinde değil yaşamımızın bütün evresinde anımsamalı; hoşgörü, barış, kardeşlik ve sevgi ortamının her daim egemen olması için çalışmalıyız.
Dinimiz; gelişmeyi, yardımlaşmayı, dayanışmayı, güzel ahlakı, adaleti, kardeşliği öğütlemiş, eğitimi ve çalışmayı ön planda tutmuştur. Bu kavramların özümsenmesi ve uygulanması bizlere mutlu ve huzurlu bir dünyanın kapılarını açacaktır.
Bu duygu ve düşüncelerle bütün hemşehrilerimizin Ramazan Bayramı’nı kutluyor; Ramazan Bayramı’nın şehrimiz, ülkemiz ve dünyamız için; barışın ve hoşgörünün egemen olduğu, güzel günlerin başlangıcını oluşturması umuduyla, herkesin sağlıklı, huzurlu ve mutlu bir Bayram geçirmesini temenni ediyorum.