Kırşehir, siyasi olarak daima en dikkat çeken illerin başında yer almıştır. Her ne kadar başka iller için söylense de derler ki; Demirel sandıklar açılmaya başlandığında Kırşehir’den birkaç sandık sonucu ister, partisinin ülke genelinde alacağı ortalama oyu hesaplarmış. Gerçekten de geçmiş seçim sonuçlarına bakıldığında Kırşehir’de alınan neticenin ülke ortalamasına çok yakın olduğu görülür.

31 Mart Mahalli İdareler Seçimlerinin sonucunda alınan neticeyi görenler, özellikle Kırşehir siyasetini çok iyi okuyamayanlar büyük şaşkınlık yaşadılar. Bir taraftan, 2 dönemdir (10 yıla tekabül eden) Belediye Başkanlığını başarı ile yürüten Yaşar Bahçeci, diğer taraftan kamuoyu tarafından adı dillendirilen ikinci defa Ticaret ve Sanayi Odası Başkanlığına seçilen halkın içinden birisi olan Selahattin Ekicioğlu.

Cumhuriyet Halk Partisi adayı olan Selahattin Ekicioğlu, işe hızlı başladı. Daha adaylığı bile kesinleşmeden kendisine muhalif gördüğü ya da uyumlu çalışamayacağına inandığı CHP yöneticilerini genel merkez marifetiyle değiştirdi. Ekicioğlu’nun yaptırdığı bu değişim adaylık sürecinde de diğer aday adaylarının önünü kesti ve herkes Ekicioğlu’nun etrafında birleşti. Bu birleşme Ekicioğlu’nu partililer ve halkın nezdinde öyle bir popüler yaptı ki, ilk günlerde Kırşehir ve ilçelerinde kamuoyu araştırması yapan il dışında faaliyet gösteren anket firması sahibi bir dostum, CHP’nin Kırşehir’de AK Partiye göre 11-12 puan önde olduğunu söylüyordu.

Buna karşılık AK Parti adayı ve mevcut Belediye Başkanı Yaşar Bahçeci ise bir taraftan Partisinin Genel Merkezinde nabız tutarken bir taraftan da il ve ilçe teşkilatları başta olmak üzere parti içinden yükselen sesleri kısmaya çalışıyordu. Bunun üstüne İstanbul’da açıklanacak Belediye Başkan adayları listesinde Yaşar Bahçeci’nin adının çıkarılması halk arasında büyük dedi-koduya ve muhalifleri tarafından Bahçeci hakkında yeni senaryoların yazılmasına neden oldu.

Ak Parti’de yaşanan bu süreç, CHP adayını daha da güçlendirirken, daha önce Ak Parti de çok önemli görevler üslenmiş olan partililer de aleni olarak Yaşar Bahçeci aleyhinde oluşturulan kampanyaya destek vermeye başladılar. Belediyede yaşadıkları en küçük sıkıntıyı göklere çıkardılar. Deyim yerinde ise “ekâbir takımı” ‘Ben yoksam benden sonrası tufan’ anlayışı ile hareket etmeye başladı.

Bu koroya, -hepsini kastetmiyorum ama- Ak Parti’den Vekillik yapanlar, Teşkilatlarda Başkanlık yapanlar, İl Genel Meclisi ve Belediye Meclis Üyeliği yapanlar, yönetim kadrolarında yer alanlar, partiden görev bekleyip de alamayanlar, hatta meseleyi particilikten öte, Belediye Başkanı Yaşar Bahçeci ile Milletvekili Mustafa Kendirli’nin meselesi olarak görenler de katılınca seçim Bahçeci açısından olumsuz bir havaya büründü.

31 Mart seçimleri ve sonrasında yaşanan gelişmeleri daha sonraki yazılarımızda detaylı olarak ele almaya çalışacağız. Hoşça kalın…